9 Ekim 2016 Pazar

Kısa Kısa

A Bigger Splash, Luca Guadagnino

Yaz harikası. İtalyan yönetmen Luca Guadagnino şuh filmleriyle yürek hoplatmaya devam edecek anlaşılan. Bu sefer fetiş oyuncusu Tilda Swinton'a, Ralph Fiennes, Matthias Schoenaerts ve Dakota Johnson'dan oluşan rüya kadro eşlik ediyor. Bu dörtlünün aralarındaki kimya kesinlikle görülmeye değer. A Bigger Splash,  1969 Fransız yapımı "La Piscine" isimli filmin günümüze uyarlanmış yeniden çevrimi. Ses ameliyatı geçirmiş orta yaşlı bir rockstarın genç sevgilisiyle beraber çıktığı İtalya'nın Pantelleria adasındaki tatillerine odaklanıyoruz. Aralarına daha sonra eski çılgın sevgili ile onun eserekli kızının da katılımıyla cümbüş başlıyor ve bu cennetvari sıcacık Akdeniz adası hararetli hesaplaşmalara sahne oluyor. Guadagnino'nun kamerası sadece Tilda'ya değil, tüm kahramanlarına star gibi davranmış, dördü de ışıl ışıl, cool ve moda dergilerinden fırlamış gibiler. Arkaya da Pantelleria'nın muhteşem doğasını döşemiş tabii. Şehvet, tutku, erotizm öyle güzel hizmet ediyor ki atmosfere, ekranda dönen büyüleyici görsel harikalarla yaz rehavetine kapılıp gidiyorsunuz. Hatta ben aşka gelip bir takım fotoğraf karelerini şuraya serdim, diğer filmimize geçmeden ziyaret edebilirsiniz. (A-)

Demolition, Jean-Marc Vallée

Bir garip film Demolition. Kahramanımız Davis, korkunç bir trafik kazasından sağ çıkmayı başarıyor. Ama o da ne? Eşi Julia bu kazada can vermiş. Durumu ayıldığında kayınpederinin bölük pörçük kinayeli sözlerinden öğreniyor: “Julia artık yok..”  diyor o sadece. Filmin belki de omurgası bu sahne.  Julia yok oldu. Hadi bakalım Davis buyur cenaze namazına (?) Ama hayır, biz adamı karısının yasını tutacak, gözyaşı dökecek, belki de depresyona girecek diye beklerken; o “ay bi’şey eksik ama ne?” der gibi ortalarda dolanıyor. Koca bir hissizlik. Aslında çok da sevmediğini itiraf ettiği karısının ölümü, saat gibi işleyen yaşamsal mekanizmasına çomak sokmuş sanki. Aydınlanmış.  Bundan sonrası, hastanedeki otomata sıkışıp kalan şeker paketi gibi…  Hayatına kaldığı yerden devam etmek isterken bir yerlerde takılıyor hep Davis. Duygu-durum bozukluğu peşini bırakmıyor. Bocalıyor. Film de onunla beraber bocalamasaydı, sırtını metaforlara dayamakta ısrar etmeseydi  şayet sevebilirdim belki. Ama olmuyor. Jake Gyllenhaal’ın temiz ve fevri oyununa rağmen film akmıyor.  (B-)


Sing Street, John Carney

Sing Street ise, 1985 Dublin'inden seslenen müzikli lise defteri hikayesi. Bu tarz filmlerden keyif almanın birinci kuralı müzikalitedir elbette. İzleyicinin kendisini ritmin akışına bırakabilmesi, çalan şarkıların insanı alıp diyar diyar gezdirmesi önemlidir. Sing Street'in müzikleri hoş mu peki? Fena sayılmaz. Beğenmedim değil, ama John Carney'nin bundan önceki filminin (Begin Again) müzikleri kadar ruhumu doyurduğu da söylenemez. Lost Stars, Tell Me If You Wanna Go Home, Like a Fool... ne hoş şarkılardı mesela, hala çalma listemde mevcut hepsi. Sing Street'te böyle bir tane bile hazine yok. Tabii bu gayet de doğal. Bile isteye daha acemi bırakılmış, daha safi ve kurcalanmamış bir müzik çabası söz konusu burada. Alabildiğine de samimi. Liseli gençler toplanıp bir grup kuruyorlar. Dönemin müzik gruplarından esinlenip besteliyorlar, çalıyorlar, klip çekiyorlar falan. Anlık isyanları, naif aşkları, büyük Londra hevesleri, kırık düşleri, dövüşleri enstrümanlarının bozuk akordundan, çatallaşan seslerinden halka halka yayılıyor seyirciye. Kayıtsız kalmak ne mümkün? Hele bir de spontane bir şekilde hayallerin peşinden kalkıp gitmeli yüreklendirici finali var ki, tüm kusurlarını görünmez kılıyor. (B) 

2 yorum:

  1. Jake Gyllenhaal'un donuk gözleri ve o surat ifadesi, yazını okurken gözlerimin önüne geldi :o
    A Bigger Splash izleme listemde. Zaten Tilda Swinton'ın oynadığı herşeyi seyredebilirim. Sen de benim gibi müzikle dolu filmleri seviyorsun anladığım kadaryla - ki ben Begin Again'i çok sevmiştim. Bu tavsiyene de mutlaka göz atacağım.

    Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler yorumun için :) Aslında Jake Gyllenhaal çok da fena değil ama dediğim gibi filmi ruhsuz buldum ben pek sevmedim. Eğer Begin Again'i beğendiysen Sing Street'i de beğenirsin muhtemelen. A Bigger Splash'i de mutlaka seyret, Tilda Swinton her zamanki gibi göz alıcı.

      Sil